Sri Lanka’daki protestocular cumhurbaşkanının konutunu ve ofisini bastı

Yerel televizyon haberlerine göre, Sri Lanka Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa’nın istifasını talep eden protestocular Cumartesi günü onun resmi konutuna ve yakındaki ofisine zorla girerken, binlerce kişi başkentte ada ulusunun son zamanlardaki en kötü ekonomik krizine karşı gösteri yaptı.

Rajapaksa’nın Colombo’daki konutun içinde olup olmadığı belli değildi, ancak cep telefonlarında çekilen görüntülerde çok sayıda insanın sağlamlaştırılmış evin içinde ve dışarıdaki arazide olduğu görülüyor.

Hükümet sözcüsü Mohana Samaranayake, Rajapaksa’nın konutu terk edip etmediği hakkında bilgisi olmadığını söyledi.

Televizyon görüntülerine göre, bazıları ulusal bayraklar taşıyan yüzlerce protestocu da yakınlardaki başka bir binada cumhurbaşkanının ofisine girdi. Protestocular ülkenin ekonomik sıkıntılarından Rajapaksa’yı sorumlu tuttular ve son üç aydır ofis binasının girişini işgal ederek onu istifa etmeye çağırdılar.

Sosyal medyada yayınlanan videoda, yüzlerce protestocunun cumhurbaşkanının konutuna koşarak, cumhurbaşkanına takma adıyla seslenerek “Eve gitmeliyim” diye bağırdığı görüldü. Binanın dışındaki barikatlar devrildi.

Cumhurbaşkanlığı ofisinde güvenlik personeli, çitlerden geçerek cumhurbaşkanlığı makamına dönüştürülen sömürge döneminden kalma parlamento binasını basan protestocuları durdurmaya çalıştı.

30’dan fazla yaralı

Protestocuların eve girmeye çalıştığı sırada çıkan arbedede ikisi polis memuru olmak üzere en az 34 kişi yaralandı. Colombo Ulusal Hastanesi’nden bir yetkili, medyaya konuşma yetkisi olmadığı için isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan bir yetkili, yaralılardan ikisinin durumunun kritik olduğunu, diğerlerinin hafif yaralandığını söyledi.

Polisin gece sokağa çıkma yasağını kaldırmasının ardından Cumartesi günü erken saatlerde binlerce protestocu başkent Colombo’ya banliyölerden girdi.

Geçen ay, Sri Lanka Başbakanı Ranil Wickremesinghe ülke ekonomisinin çöktüğünü söyledi. Hükümetin Uluslararası Para Fonu ile müzakereleri karmaşıktı çünkü artık müflis bir devlet olarak müzakerelere başladı.

Nisan ayında Sri Lanka, döviz sıkıntısı nedeniyle dış kredilerin geri ödenmesini askıya aldığını duyurdu. Toplam dış borcu 51 milyar ABD Doları olup, bunun 28 milyar ABD Dolarını 2027 yılı sonuna kadar geri ödemesi gerekmektedir.

Polis, Cuma gecesi Colombo’da ve diğer bazı ana kentsel alanlarda sokağa çıkma yasağı ilan etti, ancak avukatların ve muhalefet politikacılarının bunu yasadışı olarak nitelendiren itirazları üzerine Cumartesi sabahı sokağa çıkma yasağını geri çekti.

ABD’nin Sri Lanka Büyükelçisi Julie Chung Cuma günü insanlardan barışçıl bir şekilde protesto etmelerini istedi ve ordu ve polise “barışçıl protestoculara bunu yapacak alan ve güvenlik vermeleri” çağrısında bulundu.

Chung bir tweet’te, “Kaos ve güç, ekonomiyi düzeltmeyecek veya Sri Lankalıların şu anda ihtiyaç duyduğu siyasi istikrarı getirmeyecek.” Dedi.

Ekonomik kriz, yakıt, pişirme gazı ve ilaç gibi temel ihtiyaç maddelerinde ağır bir kıtlığa yol açarak insanları sınırlı malzemeleri satın almak için uzun kuyruklarda beklemeye zorladı.

Aylarca süren protestolar, son yirmi yılın çoğunda Sri Lanka’yı yöneten Rajapaksa siyasi hanedanını neredeyse dağıttı. Rajapaksa’nın kardeşlerinden biri geçen ay başbakanlıktan istifa etti ve diğer iki kardeş ve bir yeğeni daha önce kabinedeki görevlerinden ayrıldı.

Wickremesinghe, Mayıs ayında başbakanlık görevini devraldı ve ülkenin acil ihtiyaçları için nakit bulabileceği umuduyla protestolar geçici olarak azaldı, ancak insanlar şimdi sözlerini yerine getirmediğini söyleyerek istifa etmesini istiyor.