Mehmet Utku ŞENTÜRK
Daha önce Sevdam Üşüyor, Düşten Öte, Yalnızlığın Deryası ve Hüznün Yüzü adlı 4 şiir kitabı ve Şehriban adında bir hikâye, Kırlangıç adında bir deneme kitabıyla belli 23 yıldır hayatını tekerlekli sandalyede sürdüren kalıtımsal adale hastası yazan ve şair Derya Avşar’ın ilk romanı Kum Saatinin Gölgesinde bir vakit önce okurlarla buluştu.
Derya Avşar, romanında Birinci Dünya Savaşı’nda tüm ailesini kaybeden ufak bir kızın öyküsünü anlatıyor. Kitabın esas kahramanı Zehra, çocuk yaşta savaşın çirkin yüzüyle karşılaşarak konaklarda hizmetçilik etmeye başlar. daha sonra hizmetçisi olduğu konak beyi olan General’in taciz ve tecavüzlerinden kurtulmak için hemen şimdi on üç yaşında bir çocukken, altmış beş yaşındaki konağın kâhyasıyla evlenmeyi kendisi için bir kurtuluş sayar. Ancak Zehra, konağın beyinin tecavüzleri sonucunda hamile kalmıştır. Kâhya Ali Sait Efendi ile Zehra konaktan ayrılarak Erzincan’a yerleşirler. Bir zaman sonradan doğum yapar ve cümbür cemaat çocuğun babası olarak Ali Sait Efendiyi bilir. Ali Sait Efendi de gerek Zehra’ya gerekse de çocuğuna bir baba şefkatiyle sahip çıkar.
1978’de Ardahan’da doğan Derya Avşar, ilkokul 2. sınıftayken, ailesiyle beraber İstanbul’a yerleşti. Ortaokula giderken kas hastası olduğunu öğrendi. Hızla ilerleyen hastalığı sebebiyle öğrenim hayatı, çarpık mimari yapıtlar nedeniyle ortaokulda noktalandı. Şipşak ilerleyen hastalığı Avşar’ı bir tekerlekli sandalyeye mahkûm etti. Ama bu onu yıldırmadı, aksine ayağa kaldırdı. Derya Avşar hiçbir süre sandalyenin arkasına sığınıp, hayatını ajite yaşamadı. Toplumda kısıtlı yaşam şartları olsa da; ulaşım, mimari engellere karşın veri birikimini artırdı; sayısız eğitim, workshop ve kursa katıldı. Avşar, yazım hayatına, 2006’da köşe yazarlığıyla başladı. Ayrı öykülerle katılmış olduğu UNESCO 2021 Öykü Dalı Yarışmasında ikincilik ve beşincilik ödülleri de aldı.
Kum Saatinin Gölgesinde’yi okurken savaşın anadan doğma yıkımını, minik bir kızın engebeli yaşam mücadelesinde görmek hepinizin içini titretecek. Acı gerçekleri ile yüreğinize mihman olacak; gözü kara direnişinde kapıları aralayarak, hüznün, acının, çaresizliğin, kimsesizliğin, yoksulluğun yol ayrımına şahit olacaksınız.
