Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Kayıpmaz: Aktif vakalarımızın yüzde 40’ını 23 yaş altındaki gençlerimiz oluşturuyor

Sağlık Durumu Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, gençlerin aşılarını olmaları gerektiğini belirterek, “Bilindiği üzere hemen etkin vakalarımızın yüzde 40’ını 23 yaş altındaki gençlerimiz oluşturuyor. Gençlerimiz eğitim, iş yaşantısı, ulaşım ve sosyal yaşantı gibi faktörler dolayısıyla günlük hayat içerisinde en aktif olan grubumuz” dedi

Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Kayıpmaz: Aktif vakalarımızın yüzde 40’ını 23 yaş altındaki gençlerimiz oluşturuyor

Afiyet Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Ankara Kent Hastanesi Acele Tıp Kliniği Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, sosyal hareketliliğin en yüksek olduğu gençlerin aşılanma oranlarının hedeflenen düzeyin oldukça ardındaki olduğunu belirtti.

İHA’nın haberine tarafından; Doç. Dr. Kayıpmaz, yaklaşan kış ayları öncesinde bu grubun aşılarını tamamlamasının fazla kayda değer olduğunu kaydetti. Kayıpmaz, “Bilindiği üzere hemen faal vakalarımızın yüzde 40’ını 23 yaş altındaki gençlerimiz oluşturuyor. Gençlerimiz eğitim, meslek yaşantısı, ulaşım ve sosyal yaşantı gibi faktörler dolayısıyla jurnal hayat içerisinde en faal olan grubumuz. Şimdi baktığımızda üniversite çağındaki gençlerimizin, 18-25 yaş aralığındaki gençlerimizin aşılarının tamamlanma oranının yüzde 53,77 olduğunu görüyoruz. Bu da fiilen en fazla tehlike aşağıda olan grubumuzdaki aşılanma oranlarının henüz istediğimiz düzeyde olmadığını gösteriyor. Bunun yanına bizim esas bireysel korunma önlemlerinden olan maskeye, mesafeye ve kalabalıklardan uzak durmaya, gençler arasında daha eksik riayet edildiği düşünüldüğünde bu da olgu sayılarında bir büyüme olarak karşımıza çıkıyor” ifadelerini kullandı.

“AŞILAMADA HEDEFİMİZ ÖNCELİKLE AĞIR HASTALIĞIN ÖNLENMESİ”

Aşılamada hedefin ağır hastalığın önlenmesi olduğunu ve bu hedefin aşılanan grupta belirgin bir şekilde klinik tabloya da yansıdığına dikkat çeken Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Kayıpmaz, “Bizim aşılamada hedefimiz öncelikle ağır hastalığın önlenmesi. Yani biz aşılar bir uçtan bir uca, bu hastalığı çok daha hafif belirtiler ile atlatabilme şansına sahibiz. Aşısı bulunmuş bir hastalıktan bahsediyoruz ve aşıyla önlenebilir bir hastalıktan bahsediyoruz. Şu Anda elimizdeki en etkili korunma metodu aşılarımız. Üniversite öğrencilerimiz ve genç nüfusumuz ülkemizde önemli bir orana sahip. Koşul böyle olunca onların da aşılarını güz-kış mevsimi öncesinde geciktirmeden tamamlamalarını öneriyoruz. Çünkü bilindiği üzere halk müziği kış aylarında ve soğuk havalarda daha çok kapalı mekanlarda zaman geçiriyor. Açık mekanlardaki maskesiz bulunabilme, kişiler arası maddesel mesafenin daha da açılma ihtimali kış aylarında azalıyor. Fena havalandırılmış kapalı ortamlar kalabalıklarla da birleşince virüs yayılmak için fırsatı buluyor. İşte bizim buna mahal vermeden, havalar daha artı soğumadan önce, gecikmeksizin gidip, bilhassa de gençlerimizin, aşılarımızı tamamlamasını öğüt ediyoruz” biçiminde konuştu.

“DERHAL 2 DOZ AŞISINI BIONTECH İLE TAMAMLAMIŞ KİŞİLERİN 3. DOZ İHTİYACI BULUNMUYOR”

Üçüncü doz aşı uygulamasında bundan böyle Turkovac’ın da kullanılabildiğini hatırlatan Kayıpmaz, şunları kaydetti: “Şimdi iki doz aşısını Biontech ile tamamlamış şahısların üçüncü doz ihtiyacı ülkemiz açısından bulunmuyor. Bununla ilgili etkililik verileri de Sıhhat Bakanlığı tarafından izlenmeye devam ediyor. bunun dışında iki doz inaktif aşı yani Sinovac ile aşılanmış, ikinci dozdan sonra 3 aydan artı vakit geçmiş şahısların mutlaka üçüncü hatırlatma dozlarını olmalarını öneriyoruz. Hatırlatma dozu mRNA aşısı Biontech veya inaktif aşı Sinovac’la yapılabilir. Derhal üstelik üçüncü olanak ortaya çıktı. Derhal yürütülen Faz-3 A açık etiketli çalışma kapsamında bu iki dozu olmuş kişiler, 3 ay geçtikten sonra üçüncü dozu Sinovac veya Turkovac ile olabilecekleri bir çalışmaya gönüllü olarak katılabilirler. Bununla ilgili de Sağlık Durumu Bakanlığının ilgili sitelerinden başvurularını yaparlarsa çalışmaya katılıp Turkovac’ın Sinovac’a karşı etkinliğini karşılaştırmaya da katkı maddesi sunabilirler.”

“SOSYAL HAREKETLİLİK EN GAZLA GENÇ-ERİŞKİN YAŞ GRUBUMUZDA”

Genç yaş grubunun aşılanma oranlarının istenen seviyeye ulaşmaması durumunda yayılma hızının yavaşlamayacağına dikkat çeken Kayıpmaz, “Sosyal hareketlilik maksimum genç-erişkin yaş grubumuzda. Bu gençlerimiz toplu ve kapalı alanlarda bulunabiliyorlar, buna fazla uyarı etmeliler. Bilhassa uzun zaman kapalı mekanlarda zaman geçiriliyorsa maskelerin burunlardan inmemesi lazım. Bilhassa de önümüzdeki kış mevsiminde titiz olmaya siklet gösterilmeli. Tabis fakat bir başka şart daha var: Gençlerimiz birlikte yaşadığı, benzer evde bulunduğu daha ileri yaşta yer alan veya altta yatan bir kronik hastalığı olan kişilere de bu virüsü bulaştırma riskiyle de aleyhinde karşıyalar. Aşılarını olarak keza kendilerini koruyacaklar hem de etraflarında bulunan sevdiklerine bu hastalığı bulaştırma riskini de asgari seviyeye indirmiş olacaklar” açıklamasında bulundu.

“COVID-19’U AYIRABİLMENİN TEK YOLU PCR TESTİ”

Son zamanlarda özellikle maske kullanımının gevşemesiyle birlikte diğer solunum yolu enfeksiyonlarının da çoğunlukla görülmeye başlandığını belirten Kayıpmaz, “Geçen sene kişisel tedbirlerimiz olan maske, mesafe ve hijyene hat safhada düzen ile sadece SARS CoV-2’nin niçin olduğu Covid-19 enfeksiyonundan değil, öteki solunum yolu enfeksiyonlarına yol açan mikroorganizmalardan da korunmuştuk. sırası gelmişken insanların o esas tedbirleri de ihmalkârlık etmesiyle diğer solunum yolu enfeksiyonlarını da görür olduk. Şu lahza Sağlık Durumu Bakanlığı’nın yapmış olduğu sürveyans çalışmalarında, insan koronavirüsü OC43 ya da insan koronavirüsü 229E gibi, rinovirüs gibi öteki solunum yolu enfeksiyonu etkenlerinin de soğuk algınlığı ve grip güya tablolar oluşturabildiğini görüyoruz. Tabii ama bu tablolardan Covid-19’u ayırabilmenin tek yolu da PCR testi” dedi.

Yorum yapın